1920’lerin Almanya’sında bir okul: Bauhaus. Bir devrim başlatan, tasarımı sadece bir sanat dalı olmaktan çıkarıp yaşamın her alanına taşıyan bir anlayış. Bauhaus, neden bu kadar başarılı oldu? Ve Mid-Century Modern, bu hikayenin neresinde duruyor?
Bauhaus: Form İşlevi Takip Eder
Bauhaus’un başarısının temelinde yatan felsefe oldukça basitti: Tasarım, güzel olduğu kadar işlevsel de olmalıydı. Sandalyeler, masalar, lambalar… Hepsi birer sanat eseri gibi görünüyor ama aynı zamanda günlük yaşamı kolaylaştırıyordu. “Form işlevi takip eder” ilkesi, bugün bile tasarım dünyasında yankılanıyor.
Mid-Century Modern ve Bugün
1950’lerde doğan Mid-Century Modern akımı, Bauhaus’un mirasını organik formlarla ve sıcak malzemelerle birleştirdi. Ahşap, metal, pastel renkler… Bugün hâlâ evlerde yerini koruması tesadüf mü? Hayır. Çünkü bu akım, hem estetik hem de fonksiyonellik sunuyor. Lambrini olarak, tasarımlarımızda bu akımın izlerini taşımaktan mutluluk duyuyoruz.
Endüstriyel Tasarım: Tasarımın Geleceği
Endüstriyel tasarım, Bauhaus’un “herkes için tasarım” anlayışını modern dünyaya taşıyor. Lambrini’nin de felsefesi bu. Tasarımlarımız, endüstriyel dokunuşlarla evlerinizi dönüştürmek için var.
Lambrini ile Geleceğe Dokunun
Bauhaus’tan Mid-Century Modern’e, Lambrini tasarımlarının her birinde bu mirası görebilirsiniz. Siz de yaşam alanlarınızı bu anlayışla dönüştürmeye hazır mısınız?