Virgil Abloh Mobilya Tasarlasaydı Nasıl Olurdu?

Virgil Abloh. Adını duyduğunuzda aklınıza ne geliyor? Moda, sokak kültürü, belki de Louis Vuitton. Ama Abloh’un tasarım dehası, sadece kıyafet ve ayakkabılarla sınırlı değildi. Peki ya Virgil Abloh mobilya tasarlasaydı? Hayal etmesi bile heyecan verici değil mi?

Virgil’in Dünyası: Moda, Mimarlık ve Tasarım

Virgil Abloh’un hikayesi, sıradan bir moda tasarımcısının çok ötesinde. Mimarlık eğitimi almış biri olarak, tasarımı sadece şekiller ve çizgilerden ibaret görmezdi. Onun için tasarım, bir hikaye anlatmanın yolu, bir düşüncenin fiziksel bir forma bürünmesiydi. Off-White ile bunu kıyafetlere yansıttı; IKEA iş birliğiyle mobilyalara dokundu. Şimdi durup düşünelim: Bir masa tasarlayacak olsaydı, bu sıradan bir masa mı olurdu? Yoksa oturup üzerine bir roman yazma isteği uyandıran bir masa mı?

Şeffaf bir sandalye tasarımı yapabilir, çünkü şeffaflık onun için bir metafor olurdu. “Her şey göründüğü gibi olmalı” derdi belki de. Ya da beton bir masa: Şehirlerin dayanıklılığını ve aynı zamanda insanın kırılganlığını simgelerdi.

Malzeme ve Fonksiyonun Dansı

Abloh’un tasarım dilinde malzeme hep ön plandaydı. Şeffaf plastikler, metaller, beton… Basit bir malzeme bile onun elinde “özel” hale gelirdi. Ama bu işin en güzel yanı, bunları kullanırken hiçbir zaman “fazla” olmamaktı. Her şey olması gerektiği gibiydi: Minimal, ama etkileyici.

Belki de Lambrini’de bizim yapmak istediğimiz de tam olarak bu. Fonksiyonel ama bir o kadar da büyüleyici tasarımlar. Sizce Virgil Abloh tasarımlarımızı görse ne derdi?

Lambrini ile Bağlantı Kurun

Biz Lambrini olarak, tasarımın insanlara bir şeyler hissettirmesi gerektiğine inanıyoruz. Her detay, her malzeme, bir hikaye anlatmalı. Eğer siz de evinizde bu hikayeleri yaşamak isterseniz, koleksiyonlarımıza göz atmaya ne dersiniz?